Dijital Dünya Saati

Google
 

23.2.08

OSTEOPOROZ: KADERİN BİR OYUNU MU BU?

Osteoporoz kemik erimesi demektir.Vücutta kemik kalitesinde bir değişiklik olmamasına rağmen toplam kemik miktarında bir kayıp, azalma söz konusudur. Sonuçta kemik gücü yani yük taşıma özelliği azalır ve kemik kırılgan hale gelir. İltihap, tümör yanında hormonal birçok hastalık kemiği zayıflatabilir. Kemiğin zayıflaması onun hiç beklenmedik bir darbe ile kolayca kırılmasına yol açar. En sık görülen kırıklar bel kemiği ve kalça kırıklarıdır. Belde önemsiz bir düşme sonrası başlayan ağrı, bel kemiğinde çökme, kısalık ve bel kemiğinin öne doğru eğilmesi ile sonuçlanabilir. Uzun süreli, tedavisi zor hatta ameliyat gerektirebilen bel ağrıları ortaya çıkabilir. Kalçada da osteoporoza bağlı kırıklar sık görülmektedir. Tedavisi için mutlaka ameliyat gereken kalça kırıkları sonrasında erken müdahale edilse dahi ilk yıl içinde hastaların %12-36’sı kaybedilmektedir. İleri yaşta geçirilen bu ameliyat sonrasında insanlar kendilerini zor toparlamakta, kemikleri bir arada tutması için konan metal malzeme kemiği tam tutmadığı için sıkı olarak yerleştirilememekte, bazen kemiğin tamamen atılarak yerine metal ve plastik malzeme içeren protezleri koymak gerekmektedir. Sebebi bilinmeyen osteoporoz bir noktada insanın uzun süre yaşamasının bir sonucu gibi algılanmakta ve tabii ki genetik temellere de dayanmaktadır. Kadınlarda adetten kesildikten sonra görülen menopoz sonrası osteoporoz ve ileri yaştaki hem kadın hem de erkeklerde görülen ileri yaş osteoporozu olmak üzere iki tipi bulunmaktır. Osteoporozun tedavisi zordur. Yıllar boyu ilaç alınmasına rağmen kendi yaş aralığı için normal sınırlara çoğu kez ulaşılamamakta, gençlikteki en yüksek kemik yoğunluğuna göre çok anlamlı bir düşüklük devam etmektedir. Osteoporoz bu durumda bir kader midir? Kaçınılmaz bir son mudur? Her ileri yaştaki bireyde osteoporoz görülmemektedir. Osteoporozu yeryüzünden tamamen silmek belki mümkün değildir ama osteoporozu önlemek konusunda yapılabilecek çok şey bulunmaktadır. Osteoporozu Önleme Formülü Ömür Boyu Kemik Sağlığı = Ömür boyu (Süt ve süt ürünleri + güneş ışığı + hareket) Bu formüle bebeklikten yaşlılığa kadar yaşam boyu uymak gereklidir. Niçin? Kişi kemik mineral yoğunluğunun en yüksek noktasına 20 yaş dolayında % 98 oranında ulaşmaktadır. Geriye kalan % 2 lik değer en geç 30’lu yaşlarda tamamlanmaktadır. Bu dönemden sonra da kurallara uyulması kemik mineral yoğunluğunun sürdürülmesi için gereklidir. Özellikle kız çocuklarının yetişmesi üzerinde dikkatle durulmalıdır. Hem çocuk doğurmak, hem de menopoz gibi iki büyük olay onların vücutlarını daha fazla sarsmaktadır. Güneş ışığı kemiklerimizi sağlamlaştırmaktadır. Uygun yerde, uygun ortamda her gün saat 11.00-15.00 arasında, 15 dakika kuvvetli güneş ışığı almak (çok fazlasının da zararı vardır) vücudumuzdaki D vitamini düzeyini sağlamak için gereklidir. Bunun için yüz, kol ve ellerinizi güneş ışığının doğrudan görmesi yeterlidir. Cam arkasından veya elbise üzerinden güneşlenmenin bu noktada bir yararı yoktur. Güneş ışığındaki ultraviyole cildimizde D vitamini yapımını sağlamakta ve bu ışın camı geçememektedir. Hareketli bir yaşamdan kasıt nedir? Her türlü sürekli yapılan hareketin vücut ve kas iskelet sistemi üzerine olumlu etkisi vardır. Fakat hem bel kemiği ve hem de kalçanın kemik yoğunluğunun artması için her gün 3 dönem halinde 50 kez zıplamak (örneğin mümkünse ip atlamak) kabul edilmiş en basit uygulamadır. Sadece hızlı yürümekle kalça kemikleri sağlamlaşmakta fakat bel kemikleri kuvvetlenmemektedir. Kemiklerimizin sağlamlaşmak için sürekli bir darbe şeklinde hareket istediği ortadadır. Bütün bunlar ne demektir? Sağlıklı yaşam bilincine ulaşıldığında aslında işimizin önemli ölçüde bitmiş olduğu açıktır. Hangimiz veya hangimizin çocukları 20’li yaşlara kadar güneş, hareket ve süt ürünleri ile barışık bir yaşam sürmüştür, sürmektedir. Ama formül de bu kadar basit ve ulaşılabilir bir formüldür. Görüldüğü gibi 70’li yaşlarda nasıl yaşam süreceğimiz 20’li yıllarda belirlenmektedir. Bu bilincin ve buna uygun yaşam tarzının yaygınlaşmasının gereği ortadadır. Kemik sağlığı üzerine olumsuz etkisi olan ürünlerden olabildiğince uzak durulmalıdır. İçinde bulunan CO2 (karbondioksit gazı) nedeniyle gazlı içecekler olarak adlandırılan sıvıların, sigara, alkol ve aşırı çay tüketiminin osteoporoza yol açtığı artık bilim adamları tarafından kabul edilmektedir.

Hiç yorum yok: